Başbakan Binali Yıldırım Ankara'da Adli Veri Bankası tanıtım töreninde konuşma yaptı. Konuşmasında "Trafikte hız felakettir, internette berekettir. Şimdi ilave ediyorum. Trafikte hız felakettir, adalet ve yargıda berebettir." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları:
"GEÇ KALAN ADALET, ADALET DEĞİLDİR"
Şahsının Ak Parti hükümetinde uzun yıllar boyunda Ulaştırma Bakanı olarak görev üstlendiğini hatırlatan Yıldırım " Doğrusu bizim vatandaşa söylediğimiz hep şuydu, trafikte hız felaket, internette de hız berebettir. Şimdi buna ilave ederek, trafikte hız felakettir, adalette ve yargıda hız berekettir. Yargının hak etmiş olduğu güveni kazanması adına yargılamalarla hız kazandırma gerekiyor. Geç kalmış olan adalet, adalet değildir. İnsanlar adaletin erken gerçekleşmesini, yüreğinin de soğumasını arzu etmektedir" dedi.
Başbakan Yıldırım konuşmasında yargı alanında olan son yıllardaki reform niteliğine de birçok düzenleme hayata geçtiğini fakat algıda olan düzelmenin yapılanlarla orantılı olmadığını dile getirdi. Kamuoyunda vatandaşlar üzerindeki yargıyla ilgili olarak algının henüz istedikleri seviyeye ulaşmadığı belirten Yıldırım, yüzde 75 ve üzerinde hedefledikleri memnuniyet oranını istediklerini belirtti. Ak Parti hükümetinde sağlık, eğitim, ulaşım ve çoğu alanda vatandaşların memnuniyet oranının yüzde 70'in üzerinde gerçekleştiğini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
" Sadece yargıda olmamakla birlikte maalesef son yıllardaki adalet sisteminde hak etmediğimiz bazı olaylarla karşılaştık. Çok uzağa gitmeden, 2007 yılındaki cumhurbaşkanı seçimlerinde ülkemiz, bir yargı icadıyla karşı karşıya kalmıştır. 367 milletvekili olmadan TBMM'de cumhurbaşkanı seçimi yapılamayacağı gibi bir yargı camiasının duayeni sanılan o isimler tarafından ortaya attıkları icat sonuç olarak cumhurbaşkanlığı seçimini de tıkadı. Biz bugün cumhurbaşkanlığı sistemine giden o adımı o gün yaanan kriz sebebiyle atmak zorunda kaldık. Bugün millet oylamasına sunulan anayasa değişikliği oylamasında da cumhurbaşkanının doğrudan seçilmesini öngören bir anayasa değişikliği eksik kalan kısımları tamamlanmasıdır. Önümüzde olan aylarda yapılacak olan anayasa değişikliği esasen bu olacaktır. Olaya bu şekilde yaklaşmak lazım."
Başbakan Yıldırım, amaçlarının yargıda olan etnik yapıyı, adam kayırmayı ortadan kaldırarak Adalet mülkün temelidir prensibini hakim kılmak için olduğunu vurgulayarak devem etti:
"Bir tehlikeyi bertaraf ederken farkında olunmadan başka bir tehlike de kapıyı çalmıştır. Memleketimizde bir tabir vardır 'Tatarından kurtardık, beterine rastladık.' Fetö'cüler sinsi bir şekilde maalesef ki 2010 referandumu sonrasında sürdürdükleri faaliyetleri kötü hale getirmiş ve yargıyı da tamamen kendi emelleri uğruna kullanmışlardır. Ondan sonrasında da yaşanan 17,25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimi artık bu aymazlık ve bu hukuk tanımazlığının zirvede olduğunu olaylar olarak karşımızda gördük. Bunları hep birlikte yaşadık. Erken karar verip, erkenden hüküm vermenin getirmiş olduğu sıkıntıları siz, bizlerden daha iyi bilenlersiniz. İstersiniz ki terazinin 2 tarafı da eşit olsun, adaketin esası da düzendir. Adalet devletin temelidir. Adalet olmazsa bir şey olmaz. Bunun için ülkemizin acil olarak konusu da adalete hak edilen itibarı biran önce kazandırmaktır. Yargı, soruşturmayı polise havale ediyor, kovuşturmayı da bilirkişiye. Bunun adına da gelip yargı diyorlar. Bu haksızlıktır. Soruşturmanın neden polise havale ettiği kanaati vardır? 17 Aralık'ta biz bunu yaşadık. 17 Aralık dosyaları savcıların en son haberi oluyordu. Bu yargı, yargı olamaz. Bu yol yol değildir. İşte bunlar da sonunda ortaya çıkmış, 17 Aralık'ta bütün foyaları ortaya dökülmüştür." dedi.
EN YAKINIMIZDAKİ BİLE DİNLENDİ
Başbakan Yıldırım, " İsim vermeyeceğim ama bir dinleme yapılıyor ve benim en yakınımda olan kişi için bu. Bunu bir şekilde duyuyorum. İçişleri Bakanı'na o dönemde söylüyorum, böyle bir dinleme var diye. İlgili birimlere gidiyor, diyorlar ki böyle bir şey yok. Adalet Bakanı'na belirtiyorum, 'böyle bir şey var' diyorum. Gidiyor ve diyorki 'efendim böyle bir durum yok. Gidip bir daha bakmalarını söylüyorum. Bir daha bakıyorlar ancak yine bir şey yok. Uyap'a bakıyorlar, Uyap'ta net bir şey yok, polisin dosyalarında da bir şey yok. 2 gün sonrasında ise dinleme kesiliyor. Sonrasında ise 2. hakimlik tarafından yapılan bu dinlemeyi 4. hakimlikte tekrar başlıyor. Bu sefer tekrar yola koyuluyoruz. Gidip gelmelerine rağmen bir sonuç alamıyoruz. O dosya 17 Aralık'ta önümüze çıkan dosyadır. Tamamen masaaltı bir çalışmadır. Yani yasa dışı bir işlem söz konusu. Bu camianın itibarını sarsan onlarca olay yaşadık. Allah'a şükür bunları hep geride buraktık" dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin ülkemiz için her bakımdan bir milat olduğunu belirten Yıldırım "O gece savcılar, elimizde olan vatansever askerlerle, polislerle, emniyet müdürleriyle beraber olup aynı anda gözaltı yaptılar.İşte o anda bu alçaklar asker kılığında olan teröristler bir kez daha gördüler bu ülke vatansever evlatlarının Fetö'cülere bu ülkeyi asla teslim etmeyeceğini." ifadelerini kullandı.
Törende izletilen tanıtım filminde Adli Veri Bankası'nın Erzincan Adliyesi'nde olan uygulamasına ilişkin olarak bilgilerin yer aldığını belirten Yıldırım " Bunlar güzel şeylerdir. Eskilerden hatırlıyoruz geçmiş yıllara ait bir evrak almaya gittiğimiz zaman adliyenin bodrum katındaki kollarında siyah eldivenler olan, kalın gözlüklü kişiler vardı. Onlara yalvarmamız sonucu içeriye girip tozlu raflardan evrak aranıyordu. Bir hatır ve gönül, yalvar yakar sonucunda bir evrak yarım günde zor bulunuyordu.
O yüzden ki bizim partimizin adı Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. Adalette ve kalkınmada çok fazla bir şeyi çok daha önce gerçekleştirdik. Fakat yapılacak çoğu şeyde de gecikme yaşadık. Bunun nedeni de ihanete uğramamızdır. Artık bunlar da geride kalmıştır. İşte yargıda olan bu tür temizlik işlemleri tüm hızıyla sürdürülmektedir. Alçak Fetö ile ilgili temizlikte yargıdaki başarı diğer kurumlara göre daha fazladır. 2010 referandurumu sonrasında bu kalleş Fetö'cüler su yüzüne çıkıp, kazık attıktan sonra kendilerini ifşa ettiler. O kadar öcgüvenleri vardı ki " Bize kimse bir şey yapamaz" diyorlardı. Listelerde ayıklama yapılırken kendilerini hemen ele verdiler. Günü geldiğinde de hepsi teker teker tespit edilip, ayıklandı. Bu gün 3 bin 581 hain sizin aranızda yoktur. Bu çok önemli bir gelişmedir. Ayrıca yardımcı personellerden de 4 bin 235'i temizlendi. Ancak bunlarla yetinilmeyecek ve hala alt kademede olan bu yapıdaki Pyd ve Fetö işbirlikçisi kişiler vardır. Bu konuda sürdürülen çalışmaları devam ettirmenizi bekliyorum." dedi.
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
Bu habere yorum yapan ilk siz olun!